*sabunlar yok çünkü buraya yazana kadar bitti*
Gördüğünüz gibi, ilk siparişe göre fazlasıyla abartmışım. Hadi bu kadar aldın, bari sandal ağacı katı parfümden bir tane al, değil mi, dene bir hele. Yok! (Ağaçsı ve odunsu kokuların her birini ayrı severim ama sandal ağacı kokusu duyunca gözüm döner.) Nitekim siteye de yazdığım gibi katı parfümlerin ikisinden de hiç memnun kalmadım. Nedendir bilmiyorum ancak ikisi de bir süre sonra aynı kokmaya başlıyor: Hacı yağı gibi!
Sabunlar çok çabuk, daha ne olduğunu anlamadan bitti ama gözüme takılan, beni rahatsız eden bir şey olmadı (yosunun biraz ağır koktuğunu iddia edebilirim gerçi). Keratinli maskeyi unutmadığım zamanlarda (ayda bir?) ancak kullanabiliyorum; nemli saça uygulayıp 4-5 saat sonunda yıkıyorum ancak dediğim gibi, düzenli kullanmadığım için belki de, çok bir faydasını göremedim. Saç bakım yağı ise hem yapı hem de koku olarak aşırı ağır; uyguladıktan sonra sülfatsız şampuanla temizlememizi önermişler ancak bu öneriye uyduğum zaman 3-4 tur yıkamadığım sürece temizlenmiyor; o sebeple sülfatlı şampuanla girişip iki şampuanda kurtulmaya çalışıyorum (: Argan yağına karşı nötrüm; shea yağını ise topuk ve dirseklerimde kullanıyorum, etkili olduğunu söyleyebilirim. Kullandıklarım arasında en etkili bulduğum saç toniği oldu; hem kullanımı kolay ve kokusu ağır değil (neticede temiz saça uyguluyorsunuz, buram buram ot kokmayı kimse istemez) hem de yağlanmayı hafifletiyor -ancak bu da "olsa süper olur!" ürünlerden değil.
Yalnızca katı parfüm olayı bile güveni sarsmak için yeterli idi aslında; sattıkları ürünler aksesuar ya da giysi değil, direkt sağlığı etkileyecek ürünler neticede (ki bu saydıklarım yoluyla zehirlenenler de var [1][2]). Yine de Doa'nın iyi niyetine inanıyor ancak biraz daha çabalamaları ve dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum.